el-faṡṡal ~ اَلْفَصَّالُ

Kamus-ı Muhit - الفصال maddesi

اَلْفَصَّالُ [el-faṡṡal] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Sıla ve ʹatiyye ümniyyesiyle dâ΄imâ nâsı medh ve senâ eden kimseye denir. Ve bu daḣîldir, ʹArabî-i sahîh değildir; yukâlu: رَجُلٌ فَصَّالٌ أَيْ مَدَّاحُ النَّاسِ لِيَصِلُوهُ Niteki elsine-i ʹavâmm-ı Türkîde pek zemmâm şahsa da fassâl ıtlâk olunur, gûyâ ki zemm ettiği adamın aʹzâsını bend bend fasl eylemekle tevcîhten baʹîd değildir.

اَلْفِصَالُ [el-fiṡâl] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) فَصْلٌ [faṡl] ve إِفْتِصَالٌ [iftiṡâl]-i mevlûddan ismdir, veled sütten kesilmeğe denir. Kâle’ş-şârih ve minhu’l-hadîsu: “لَا رَضَاعَ بَعْدَ فِصَالٍ” وَهُوَ أَنْ يُفْصَلَ الْوَلَدُ عَنْ أُمِّهِ

Vankulu Lugatı - الفصال maddesi

اَلْفِصَالُ [el-fiṡâl] (fâ’nın kesriyle) Oğlunu memeden kesmek; tekûlu: فَصَلْتُ الرَّضِيعَ عَنْ أُمِّهِ فِصَالًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا فَطَمْتَهُ Ve

فِصَالٌ [fiṡâl] فَصِيلٌ [feṡîl]in cemʹi dahi gelir, deve yavruları maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı