el-kelbet ~ اَلْكَلْبَةُ

Kamus-ı Muhit - الكلبة maddesi

اَلْكَلْبَةُ [el-kelbet] (kâf’ın fethiyle) Meşe ağacı nevʹinden bir dikenli ağacın adıdır, ona كَلِبَةٌ [kelibet] dahi derler, فَرِحَةٌ [feriḩat] vezninde. Ve şâhlardan ʹârî olan dikenliğe denir ki çalı olunur. Ve ʹUmân nâm belde kazâsında bir mevziʹ adıdır.

اَلْكُلْبَةُ [el-kulbet] (عُلْبَةٌ [ʹulbet] vezninde) Katılık, şiddet maʹnâsınadır; tekûlu: نَحْنُ فِي كُلْبَةِ الشِّتَاءِ أَيْ فِي شِدَّتِهِ Ve zîk-i maʹâş ve kaht u galâ maʹnâlarınadır. Ve

كُلْبَةٌ [kulbet] Mey-gedeye denir; tekûlu: رَأَيْتُهُ فِي الْكُلْبَةِ أَيْ حَانُوتِ الْخَمَّارِ Ve köpeğin ve kedinin burunlarının iki tarafında bıyık tarzında olan uzun kıllara denir, kaplanda dahi olur. Ve

كُلْبَةُ [Kulbet] Diyâr-ı Bekr türâbında bir mevziʹ adıdır. Ve soğuğun şiddetine denir. Ve sırım taʹbîr olunan ince uzun kayışa, ʹalâ-kavlin bir tutam lîfe denir ki onunla kırba makûlesi dikilir.

Vankulu Lugatı - الكلبة maddesi

اَلْكَلْبَةُ [el-kelbet] Şol yerdir ki otu bitirdikte besleyemeyip kuruta; yukâlu: أَرْضٌ كَلْبَةٌ إِذَا لَمْ يَجِدْ نَبَاتُهَا رِيًّا فَيَبِسَ

اَلْكُلْبَةُ [el-kulbet] (kâf’ın zammıyla ve lâm’ın sükûnuyla) Şiddet, gerek soğuk şiddeti olsun gerek gayrı şiddeti olsun.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı