Kamus-ı Muhit - النزع maddesi

اَلنُّزَّعُ [en-nuzzaʹ] (رُكَّعٌ [rukkaʹ] vezninde) Erkek isteyen kösnük koyunlara ve keçilere ıtlâk olunur; yukâlu: غَنَمٌ نُزَّعٌ إِذَا كَانَتْ تَطْلُبُ الْفَحْلَ

اَلنَّزْعُ [en-nezʹ] (nûn’un fethi ve zâ-yı muʹcemenin sükûnuyla) Bir nesneyi yerinden koparıp çekmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَزَعَهُ مِنْ مَكَانِهِ نَزْعًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا قَلَعَهُ Ve kavluhu taʹâlâ: ﴿وَنَزَعَ يَدَهُ﴾ أَيْ أَخْرَجَهَا مِنْ جَيْبِهِ Ve bu teşbîh vechiyledir. Ve

نَزْعٌ [nezʹ] Yay çekmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَزَعَ فِي الْقَوْسِ إِذَا مَدَّهَا Ve kuyudan kovayı çekip çıkarmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: نَزَعَ الدَّلْوَ إِذَا اسْتَقَى بِهَا Ve at bir düzeye bir baş seğirtip gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَزَعَ الْفَرَسُ سَنَنًا إِذَا جَرَى طَلَقًا ve kavluhu taʹâlâ: ﴿وَالنَّازِعَاتِ غَرْقًا﴾ والآية ذَكَرَ أَنَّهَا النُّجُومُ تَنْزِعُ مِنْ مَكَانٍ إِلَى مَكَانٍ أَوِ النَّازِعَاتُ اَلْقِسِيُّ قَالَ الشَّارِحُ وَقِيلَ الْمَلاَئِكَةِ الَّتِي تَنْزِعُ الْأَرْوَاحَ عَنِ الْأَشْبَاحِ Ve

نَزْعُ الْحَيَاةِ [nezʹu’l-ḩayât] Rûhun bedenden çıkmak hâletine ıtlâk olunur ki cân çekişmek taʹbîr olunur; yukâlu: هُوَ فِي النَّزْعِ وَفِي نَزْعِ الْحَيَاةِ أَيْ قَلْعِهَا

Vankulu Lugatı - النزع maddesi

اَلنُّزَّعُ [en-nuzzaʹ] (nûn’un zammı ve zâ’nın fethi ve teşdîdiyle) Erkek taleb eden koyunlar; yukâlu: غَنَمٌ نُزَّعٌ إِذَا كَانَ حَرَامَى Ve حَرَامَى [ḩarâmâ] ḩâ-i mühmelenin fethi ve elifin kasrıyla erkek taleb eden koyuna derler.

اَلنَّزْعُ [en-nezʹ] (nûn’un fethi ve zâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi yerinden koparmak; tekûlu: نَزَعْتُ الشَّيْءَ أَنْزَعُهُ نَزْعًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا قَلَعْتَهُ Ve

نَزْعٌ [nezʹ] Rûh çıkmağa dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ فِي النَّزْعِ أَيْ فِي قَلْعِ الْحَيَاةِ Ve yay çekmeğe dahi derler; yukâlu: نَزَعَ فِي الْقَوْسِ إِذَا مَدَّهَا