en-niḵbet ~ اَلنِّقْبَةُ

Kamus-ı Muhit - النقبة maddesi

اَلنِّقْبَةُ [en-niḵbet] (nûn’un kesriyle) Hatunların nikâb tutunmaları hey΄etine denir ki binâ-i nevʹdir; yukâlu: إِنَّهَا لَحَسَنُ النِّقْبَةِ أَيْ هَيْئَةِ انْتِقَابِهَا

اَلنُّقْبَةُ [en-nuḵbet] (نُخْبَةٌ [nuḣbet] vezninde) Renk ve levn maʹnâsınadır. Ve pâsa denir ki kılıç ve ayna makûlesinin yüzüne çökmüş ola. Ve fistan taʹbîr olunan ayak donuna denir ki hemân uçkurluğu olur, ağı ve çapuğu olmaz. Eğer ağı ve paçası olursa سَرَاوِيلُ [serâvîl] olur. Ve

نُقْبَةٌ [nuḵbet] Uyuz ʹilletine denir, نُقْبٌ [nuḵb] lafzının müfredidir. Ve

نُقْبَةٌ [nuḵbet] Yüze denir, وَجْهٌ [vech] maʹnâsına.

Vankulu Lugatı - النقبة maddesi

اَلنِّقْبَةُ [en-niḵbet] (nûn’un kesriyle) Bir nevʹ peçe tutunmak; yukâlu: إِنَّهَا لَحَسَنَةُ النِّقْبَةِ

اَلنُّقْبَةُ [en-nuḵbet] (nûn’un zammıyla) Şol uyuzdur ki kıtʹa kıtʹa olup çıkar.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı