en-nek΄ ~ اَلنَّكْءُ

Kamus-ı Muhit - النكء maddesi

النَّكْءُ [en-nek΄] (nûn’un fethi ve kâf’ın sükûnuyla) Yara ve çıban makûlesi sağalmazdan mukaddem başını koparıp yâhûd kabuk gibi zarcağızını soyup sulandırmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَكَأَ الْقُرْحَةَ نَكْئًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا قَشَرَهَا قَبْلَ أَنْ تَبْرَأَ فَنَدِيَتْ Ve düşmanı katl ve cerh ile kırıp geçirmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَكَأَ الْعَدُوَّ إِذَا نَكَاهُمْ Muʹtel olan نِكَايَةٌ [nikâyet] de lügattir. Ve ödemek maʹnâsınadır; yukâlu: نَكَأَ فُلاَنًا حَقَّهُ إِذَا قَضَاهُ

Vankulu Lugatı - النكء maddesi

اَلنَّكْءُ [en-nek΄] (nûn’un fethi ve kâf’ın sükûnuyla) Bir nesnenin kabın soymak; yukâlu: نَكَأْتُ الْقَرْحَةَ أَنْكَؤُهَا نَكْئًا إِذَا قَشَرْتَهَا Ve yukâlu fi’d-duʹâ΄i: هُنِّئْتَ وَلَا تُنْكَأُ Yaʹnî “Vâsıl olduğun nesneyi Ḣudây taʹâlâ sana münhazım kılıp vecaʹ ve zahmetten berî kılsın.” Ve gâh olur ki هُنِّئْتَ وَلَا تُنْكَهُ dahi derler, hemzeyi hâ’ya kalb etmekle; أَرَاقَ ve هَرَاقَ da kalb olunduğu gibi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı