اَلنَّهَّامُ [en-nehhâm] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) ve
اَلنَّهَّامَةُ [en-nehhâmet] (شَدَّادَةٌ [şeddâdet] vezninde) Arslana denir. Ve
نَهَّامٌ [nehhâm] Açık ve vâzıh yola denir.
اَلنَّهَمُ [en-nehem] (fethateynle) ve
اَلنَّهَامَةُ [en-nehâmet] (سَلَامَةٌ [selâmet] vezninde) Pek aç gözlülükle ekl ve şürbe ziyâdesiyle düşkün olup şibaʹ ve gınâ gelmez kertesinde harîs ve müştehî olmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَهِمَ فِي الطَّعَامِ نَهَمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَنُهِمَ عَلَى الْمَجْهُولِ وَهُوَ إِفْرَاطُ الشَّهْوَةِ فِي الطَّعَامِ وَأَنْ لَا يَمْتَلِئَ عَيْنُ الْآكِلِ وَلَا يَشْبَعَ Ve bir nesneye pek düşkün ârzû-mend olmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَهِمَ بِكَذَا إِذَا أَوْلَعَ بِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı