belṯ ~ بَلْطٌ

Kamus-ı Muhit - بلط maddesi

اَلْبَلْطُ [el-belṯ] (خَلْطٌ [ḣalṯ] vezninde) Bu dahi bir yeri kaldırımla döşemek maʹnâsınadır; yukâlu: بَلَطَ الدَّارَ بَلْطًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا فَرَشَهَا بِالْبَلاَطِ Ve

بَلْطٌ [belṯ] Harrâtların evânî yapmak için ağaç ve kereste katʹ ve tesviye edecek demir âletine denir; bâ’nın zammıyla da lügattir. Zâhiren balta bundandır; yukâlu: خَرَطَهُ بِالْبَلْطِ أَيِ الْمِخْرَطِ

اَلْبُلُطُ [el-buluṯ] (zammeteynle) Sûfiyye geçinen tâ΄ifenin lâübâlî, sâhib-i mücûn ve ehl-i ibâha olanlarına denir ki ıstılâhımızda bektaşî taʹbîr olunur; yukâlu: هُمْ بُلُطٌ أَيْ مُجَّانٌ مِنَ الصُّوفِيَّةِ Şârih der ki zâhiren bu müvelled ve cemʹ-i بَالِطٌ [bâliṯ] olmak gerektir. Ve

بُلُطٌ [buluṯ] Cenge giden ʹaskerden gerisine firâr edenlere denir; yukâlu: هُمْ بُلُطٌ أَيْ فَارُّونَ مِنَ الْعَسْكَرِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı