سَكِّينَةُ [Sekkînet] (sîn’in fethi ve kâf-ı müşeddedenin kesriyle) Esmâdandır: ʹAlî b. el-Ḩuseyn b. Sekkîne ve Mubârek b. Aḩmed b. Ḩuseyn b. Sekkîne ve Mubârek b. Mubârek b. Ḩasen b. Ḩuseyn b. Sekkîne muhaddislerdir.
اَلسُّكَيْنُ [es-Sukeyn] (زُبَيْرٌ [zubeyr] vezninde) Bir cemâʹattir. Ve cüst ve revende hımâra denir; yukâlu: رَأَيْتُهُ رَاكِبًا عَلَى السُّكَيْنِ أَيِ الْحِمَارِ الْخَفِيفِ السَّرِيعِ Bunun mü΄ennesi سُكَيْنَةٌ [sukeynet]tir. Ve
سُكَيْنَةُ [sukeynet] Taslît-i ilâhiyle Nemrûd’un enfine girip âzürde eden sivrisineğin ismidir. Ve bir sahâbî adıdır. Ve Ḩuseyn b. ʹAlî radıyallâhu ʹanhumâ hazretlerinin duhterleri ismidir, ṯurre-i Sukeyniyye ona mensûbdur, cebhelerinde ṯurreleri var idi. Şârih der ki Sukeynet cenâblarının vâlidesi Rebâb b. İmru΄ulḵays idi, Kerbelâ vakʹasında hâzıra idi, baʹdehu Medîne’ye gelip hüzn ve endûhla onda vefât eyledi. Ve niçe muhaddise hatunların ismidir.
سُكَيْنَةُ [Sukeynet] (sîn’in zammı ve kâf’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Ḩuseyn b. ʹAlî’nin radıyallâhu ʹanhumâ kızının ismidir. وَالطُّرَّةُ السُّكَيْنِيَّةُ مَنْسُوبَةٌ إِلَيْهَا Ve طُرَّةٌ [ṯurret] alında olan saça ve alna sincef misâlinde bağladıkları çenbere derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı