verâ΄ ~ وَرَاءٌ

Kamus-ı Muhit - وراء maddesi

Şârih der ki وَرَاء [verâ΄] kelimesi fi’l-asl masdardır, baʹdehu ʹumûm üzere zarf kıldılar. Eğer fâʹile muzâf olursa مَا يُتَوَارَى بِهِ maʹnâsına olur ki half murâd olur ve eğer mefʹûle muzâf olursa, مَا يُوَارِيهِ maʹnâsına olur ki kuddâm irâde olunur. İntehâ. Ve

وَرَاءٌ [verâ΄] kelimesi mehmûzdur, musaggarı وُرَيِّٗئَةٌ [vurayyi΄et]tir hemze ile; Cevherî, muʹtel vehm eylemiştir.

وَرَاءُ [verâ΄] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Ahvâl-i mukteziyeye mebnî âhirinin harekât-ı selâsıyla mebnîyye olarak ve

اَلْوَرَاءُ [el-verâ΄] Muʹarref olarak half ve emâm; yaʹnî ense ve ön cihetlere ıtlâk olunmakla azdâddandır, zîrâ وَرَاء [verâ΄] fi’l-hakîka bir tarafın âher cânibidir ki birbirini örter ola.

وَرَاءَ [verâ΄] (vâv’ın harekât-ı selâsıyla mebnî olarak) ve

اَلْوَرَاءُ [el-verâ΄] (maʹrife olarak) Zurûftandır, ense cihete ve ön cihete ıtlâk olunmakla azdâddandır; yukâlu: هُوَ وَرَاءَكَ أَيْ خَلْفَكَ أَوْ قُدَّامَكَ ʹAlâ-kavlin azdâddan değildir, zîrâ ikisi bir maʹnâyadır; yaʹnî fi’l-asl وَرَاءَ [verâ΄] masdar olup setr maʹnâsına olmakla bir defʹa sâtiriyyet murâd olup fâʹile muzâf olur, ense maʹnâsına olur; meselâ زَيْدٌ وَرَاءَ بَكْرٍ misâlinde Bekr sâtir olmakla Zeyd, Bekr’in ensesinde olur; kezâlik بَكْرٌ وَرَاءَ زَيْدٍ misâlinde Zeyd mestûr olmakla Bekr, Zeyd’in önünde olur. Bu cihetle emr-i nisbî olduğundan azdâddan maʹdûd değildir. Pes fi’l-hakîka senden mütevârî olan cihet olur. Ve

وَرَاءٌ [verâ΄] Bir adamın veled-i veledine ıtlâk olunur. Veled-i evvelin ardında olmakla ıtlâk olundu; yukâlu: هُوَ ابْنُهُ مِنَ الْوَرَاءِ أَيْ وَلَدُ وَلَدِهِ

Vankulu Lugatı - وراء maddesi

وَرَاءَ [verâ΄] (vâv’ın fethi ve elifin meddiyle) خَلْفٌ [ḣalf] maʹnâsınadır ki art demek olur. Ve gâh olur قُدَّامٌ [ḵuddâm] maʹnâsına gelir, pes bu azdâddan olur. Ve Aḣfeş eyitti: لَقِيتُهُ مِنْ وَرَاءُ derler hemzenin zamm üzere binasıyla, gâyet olmak üzere ki muzâf olmadığı hâlde ism-i gayr-ı mütemekkin olur, مِنْ قَبْلُ ve مِنْ بَعْدُ gibi. Ve ʹArabların “وَرَاءَكَ أَوْسَعُ لَكَ” dediği fiʹl-i mukadder ile mansûbdur ki o تَأَخَّرْ lafzıdır. Ve Bârî taʹâlânın ﴿وَكَانَ وَرَاءَهُمْ مَلِكٌ﴾ (الكهف، 79) dediği kavli أَمَامَهُمْ ile tefsîr olunmuştur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı