اَلتَّحْقِيرُ [et-taḩḵîr] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) ve
اَلْإِحْتِقَارُ [el-iḩtiḵâr] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) ve
اَلْإِسْتِحْقَارُ [el-istiḩḵâr] Bunlar da horlamak ve hor görmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَقَّرَهُ تَحْقِيرًا وَاحْتَقَرَهُ وَاسْتَحْقَرَهُ إِذَا أَذَلَّهُ Ve
تَحْقِيرٌ [taḩḵîr] Küçültmek, tasgîr maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: حَقَّرَ الْكَلاَمَ إِذَا صَغَّرَهُ ve minhu kavlu’n-nuhâti: حَقَّرَ الْإِسْمَ أَيْ صَغَّرَهُ ve بَابُ التَّحْقِيرِ أَيِ التَّصْغِيرِ
اَلْإِحْتِقَارُ [el-iḩtiḵâr] Kezâlik hor tutmak.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı