اَلْإِحْدَاثُ [el-iḩdâšamp;] (hemzenin kesriyle) Bir nesneyi yeniden peydâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْدَثَ الشَّيْءَ إِذَا أَبْدَأَهُ Ve demirin pâsını silip cilâ ve saykal vermek maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْدَثَ السَّيْفَ إِذَا جَلاَهُ Ve zinâ eylemek maʹnâsınadır ki bunlar mecâzdır; yukâlu: أَحْدَثَ الرَّجُلُ إِذَا زَنَى
اَلْإِحْدَاثُ [el-iḩdâšamp;] (hemzenin kesri ve ḩâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi ʹademden vücûda getirmek; yukâlu: أَحْدَثَهُ اللهُ فَحَدَثَ Ve حَدَثٌ [ḩadešamp;] getirmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَحْدَثَ الرَّجُلُ إِذَا صَارَ ذَا حَدَثٍ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı