el-ercel ~ اَلْأَرْجَلُ

Kamus-ı Muhit - الأرجل maddesi

اَلْأَرْجَلُ [el-ercel] (أَفْضَلُ [efḋal] vezninde) Ziyâdesiyle er demektir; yukâlu: هُوَ أَرْجَلُ الرَّجُلَيْنِ أَيْ أَشَدُّهُمَا

Vankulu Lugatı - الأرجل maddesi

اَلْأَرْجَلُ [el-ercel] (hemzenin ve cîm’in fethiyle) Şol attır ki onun bir ayağında beyâz ola. Ve bu atçılar katında kerîhtir, meger ki o atın sâ΄ir yerinde alacalığı ola, zikr olunan beyâzdan mâ-ʹadâ kurûh olmak gibi meselâ. Ve أَقْرَحُ [aḵraḩ] ḵâf’la ve ḩâ΄-i mühmele ile şol attır ki alnında dirhem mikdârından ekall beyâzı ola.

اَلْأَرْجُلُ [el-ercul] (hemzenin fethi ve cîm’in zammı ile) Cemʹi, ayaklar maʹnâsına. Ve

رِجْلٌ [ricl] ʹAhde ve zamâna dahi derler; minhu kavluhum: “كَانَ ذَلِكَ عَلَى رِجْلِ فُلَانٍ أَيْ فِي عَهْدِهِ وَزَمَانِهِ Ve

رِجْلٌ [ricl] Çekirge cemâʹatine dahi derler hâssaten. Pes bu lâ-ʹalâ lafzi’l-vâhid olan cemʹlerden olur. Ve bunun emsâli kelâm-ı ʹArabda çoktur, cemâʹat-i bakara صِوَارٌ [ṡivâr] dedikleri gibi ṡâd-ı mühmelenin kesriyle ve devekuşu cemâʹatine خِيطٌ [ḣîṯ] dedikleri gibi ḣâ΄-i muʹcemenin kesriyle ve hâr cemâʹatine عَانَةٌ [ʹânet] dedikleri gibi ʹayn-ı mühmele ile. Ve Ḣalîl eyitti: رِجْلُ الْقَوْسِ [riclu’l-ḵavs] kiriş taktıkları yerin aşağısı,يَدُ الْقَوْسِ [yedu’l-ḵavs] yukarısıdır. Ve

رِجْلُ الطَّائِرِ [riclu’ṯ-ṯâ΄ir] Bir cins dâgdır ki onunla davar dâglarlar,lisân-ı Türkîde kazayağı dedikleri gibi. Ve

رِجْلُ الْغُرَابِ [riclu’l-ġurâb] Bir cins bağdır ki onunla devenin memesin bağlarlar, yavrusu emmesin diye.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı