el-erdâc ~ اَلْأَرْدَاجُ

Kamus-ı Muhit - الأرداج maddesi

اَلْأَرْدَاجُ [el-erdâc] Hemzenin fethiyle ki Ru΄be nâm şâʹirin işbu: “كَأَنَّمَا سُرْوِلْنَ فِي اْلأَرْدَاجِ” mısrâʹında vâkiʹdir, zikr olunan أَرَنْدَجٌ [erendec] demektir. Mütercim der ki burada أَرْدَاجٌ [erdâc] أَرَنْدَجٌ [erendec] maʹnâsına gelir demek değildir, belki şâʹir vezn ve kâfiye için أَرَنْدَجٌ lafzından أَرْدَاجٌ lafzına ʹudûl eyledi, pes murâdı أَرَنْدَجٌ demektir, zîrâ ʹArabın cümle-i istiʹmâlâtından biri dahi budur ki baʹzen ikâmet-i vezn-i şiʹr ve tesviye-i kâfiye için esmâ΄ ve efʹâlin ʹaded-i hurûflarını bast yaʹnî ziyâde ve kabz yaʹnî naks ederler ve baʹzen binâ-yı âhere ʹudûl ederler. Meselâ işbu: “وَلَيْلَةٍ خَامِدَةٍ خُمُودًا || طَخْيَاءَ تُغْشِي الْجَدْىَ وَالْفُرْقُودَا” beytinde فَرْقَدٌ [ferḵad] kelimesinden عُصْفُورٌ [ʹuṡfûr] vezninde فُرْقُودٌ [furḵûd] kelimesine vâv ziyâdesiyle ve fâ’yı zamm ile ʹudûl ettikleri gibi. Ve mâ-naḩnu fîhi dahi bu kabîldendir. Ve naks ettikleri işbu: “غَرْثَى الْوِشَاحَيْنِ صَمُوتُ الخَلْخَلِ” mısrâʹında vâkiʹ خَلْخَلٌ gibi ki خَلْخَالٌ [ḣalḣâl]den muhtasardır. Lisân-ı ʹArabda bu makûle istiʹmâlat pek çoktur, evvel-i emrden ʹörf-i şâyiʹe istinâd olunmamak vâcibedendir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı