اَلْإِرْدَامُ [el-irdâm] (hemzenin kesriyle) Bu dahi bir nesne dâ΄imî olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْدَمَتِ السَّحَابُ وَالْوِرْدُ وَالْحُمَّى إِذَا دَامَتْ Ve ağaç kuruduktan sonra yeşermek maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْدَمَتِ الشَّجَرَةُ إِذَا اخْضَرَّتْ بَعْدَ يُبُوسَتِهَا Ve davarı dürtmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْدَمَ الْبَعِيرَ إِذَا غَمَزَهُ
اَلْإِرْدَامُ [el-irdâm] (hemzenin kesriyle) Isıtma birbirine ulaşıp dâ΄im olmak; yukâlu: أَرْدَمَتِ الْحُمَّى إِذَا دَامَتْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı