اَلْآرِزَةُ [el-ârizet] (عَاجِزَةٌ [ʹâcizet] vezninde) Yavuz ve tüvânâ olan nâkaya denir; yukâlu: نَاقَةٌ آرِزَةٌ أَيْ قَوِيَّةٌ شَدِيدَةٌ Ve soğuk geceye denir ki adamı buruşturur; yukâlu: لَيْلَةٌ آرِزَةٌ أَيْ بَارِدَةٌ Ve yerinde kök salmış sâbit ve üstüvâr ağaca denir; yukâlu: شَجَرَةٌ آرِزَةٌ أَيْ ثَابِتَةٌ
اَلْآرِزَةُ [el-ârizet] (hemzenin fethi ve meddiyle ve râ’nın kesriyle) Yerde sâbit olan ağaç; yukâlu: شَجَرَةٌ آرِزَةٌ أَيْ ثَابِتَةٌ فِي الْأَرْضِ yukâlu: أَرَزَتْ تَأْرِزُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي Ve
آرِزَةٌ [ârizet] Kavî olan nâkaya dahi derler, sâbit olduğu için. Ve soğuk geceye dahi derler, Ebû ʹUbeyd’in Ebû Zeyd’den olan rivâyeti üzere.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı