اَلْإِرْشَامُ [el-irşâm] (hemzenin kesriyle) رَوْشَمٌ [revşem] ile bir dolu kabı mührlemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْشَمَ الرَّجُلُ إِذَا خَتَمَ إِنَاءَهُ بِالرَّوْشَمِ Ve âhû kısmı henüz zuhûr eden körpe nebâtı görüp otlamak maʹnâsınadır; yukâlu:أَرْشَمَتِ الْمَهَاةُ إِذَا رَأَتِ الرَّشَمَ فَرَعَتْهُ Ve ağaç yapraklanmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْشَمَ الشَّجَرُ إِذَا أَوْرَقَ Ve şimşek âhestece çakmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْشَمَ الْبَرْقُ إِذَا أَوْشَمَ
اَلْإِرْشَامُ [el-irşâm] (hemzenin kesriyle) Yıldırım az yaldıramak; yukâlu: أَرْشَمَ الْبَرْقُ مِثْلُ أَوْشَمَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı