اَلْإِرْشَاشُ [el-irşâş] (hemzenin kesriyle) Bu dahi çisinti yağdırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَرَشَّتِ السَّمَاءُ بِمَعْنَى رَشَّتْ Ve mızrak taʹnesi yerinden kan fışkırtıp saçmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَرَشَّتِ الطَّعْنَةُ إِذَا اتَّسَعَتْ فَتَفَرَّقَ دَمُهَا Ve atı oynatıp koşturmakla terletmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَرَشَّ الْفَرَسَ إِذَا عَرَّقَهُ بِالرَّكْضِ Ve nâka kısmı yavrusu kendi memesini emmek için kuyruğunu kaşımak maʹnâsınadır, ke-mâ se-yuzkeru.
اَلْإِرْشَاشُ [el-irşâş] (hemzenin kesriyle) Matar-ı kalîl yağdırmak; yukâlu: رَشَّتِ السَّمَاءُ وَأَرَشَّتْ إِذَا جَاءَتْ بِالرَّشِّ Ve
إِرْشَاشٌ [irşâş] Kezâlik kan sepmeğe derler; yukâlu: أَرَشَّتِ الطَّعْنَةُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı