اَلْإِسْتَبْرَقُ [el-istebraḵ] (hemzenin kesri ve tâ-i fevkiyyenin fethiyle) Kalın dîbâya denir, dîbâc-ı galîz maʹnâsına. Ve bu, isterve muʹarrebidir. ʹAlâ-kavlin إِسْتَبْرَقٌ [istebraḵ] altınla yaʹnî sırma ve kılâbdanla maʹmûl zer-beft dîbâya denir. Yâhûd dîbâ gibi sık ve tefeli harîr kumâşa denir. Yâhûd dilim dilim uzunluğuna dilinmiş kırmızı kumaştır ki her dilimi kiriş kıtʹası gibi inci ola. Musaggarında أُبَيْرِقٌ [ubeyriḵ] denir.
اَلْإِسْتَبْرَقُ [el-istebraḵ] (hemzenin kesri ve sîn’in sükûnu ve tâ’nın ve râ’nın fethiyle) Kalın atlas, dîbâc-ı galîz maʹnâsına. Ve baʹzı nüshada يُعْمَلُ بِالذَّهَبِ dahi vâkiʹ olmuş, nitekim Ḵâmûs’ta dahi işâret olunmuştur, bu takdîrce altınlı kumâş maʹnâsına olur, Fârisî-i muʹarrebdir ki “siṯabr”dan me΄hûzdur, kalın maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı