اَلْإِسْتِبْهَالُ [el-istibhâl] Memesinin bağı olmayan nâkayı sağmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَبْهَلَ النَّاقَةَ إِذَا حَلَبَهَا بِلَا صِرَارٍ Ve vâlî raʹiyyeti hod-ser terk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَبْهَلَ الْوَالِي الرَّعِيَّةَ إِذَا أَهْمَلَهُمْ Ve إِسْتَبْهَلَتِ الْبَادِيَةُ الْقَوْمَ derler, kaçan haşem-nişîn tâ΄ifesi bâdiyeye nüzûl edip makarr-ı hükûmet pek baʹîd olmakla tasarruf-ı vülât kaydından ser-âzâde olup dil-hâhları üzere ʹamel ve hareket eyleseler.
اَلْإِسْتِبْهَالُ [el-istibhâl] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Bî-ʹalâmet kılıp bî-zabt etmek; ve minhu kîle fî Benî Şeybân: إِسْتَبْهَلَتْهَا السَّوَاحِلُ لِأَنَّهُمْ كَانُوا نَازِلِينَ بِشَطِّ الرَّحْبِ لَا يَصِلُ إِلَيْهِمُ السُّلْطَانُ يَفْعَلُونَ مَا شَاؤُوا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı