اَلْإِسْتِفْزَازُ [el-istifzâz] Bir adamın temkîn ve metânetini izâle ile muztarib ve bî-karâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَفَزَّهُ الْخَوْفُ إِذَا اسْتَخَفَّهُ Ve bir adamı yerinden koparıp ihrâc eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَفَزَّهُ إِذَا أَخْرَجَهُ مِنْ دَارِهِ وَأَزْعَجَهُ
اَلْإِسْتِفْزَازُ [el-istifzâz] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Bir kimseyi havf yeyni kılmak; yukâlu: إِسْتَفَزَّهُ الْخَوْفُ إِذَا اسْتَخَفَّهُ Ve bu makâmda Ṡiḩâḩ nüshalarında وَقَعَدَ مُسْتَوْفِزًا أَيْ غَيْرَ مُطْمَئِنٍّ vâkiʹ olmuştur velâkin münâsib değildir, zîrâ kelâm muzâʹaftadır, muʹtellü’l-fâ’da değildir. Ve kelâm-ı sâbkın tetimmesinden olmak gâyet baʹîddir. Ammâ nüsha وَقَعَدَ مُسْتَفِزًّا أَيْ خَائِفًا غَيْرَ مُطْمَئِنٍّ olsa münâsib olurdu.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı