اَلْإِسْتِمْرَارُ [el-istimrâr] Bu dahi savuşup gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَمَرَّ الرَّجُلُ بِمَعْنَى مَرَّ Ve bir düzeye uzun uzadı çekilip gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَمَرَّ الشَّيْءُ إِذَا مَضَى عَلَى طَرِيقَةٍ وَاحِدَةٍ Ve bir şey΄i yüklenip götürmeğe güç yetmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَمَرَّ بِالشَّيْءِ إِذَا قَوِيَ عَلَى حَمْلِهِ Ve metîn ve müstahkem olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِسْتَمَرَّتْ مَرِيرَتُهُ عَلَيْهِ أَيْ اِسْتَحْكَمَ عَلَيْهِ وَقَوِيَتْ شَكِيمَتُهُ
اَلْإِسْتِمْرَارُ [el-istimrâr] (hemzenin kesriyle) Gitmek, zehâb maʹnâsına. Ve
إِسْتِمْرَارٌ [istimrâr] İstihkâma dahi derler; yukâlu: إِسْتَمَرَّ مَرِيرُهُ إِذَا اسْتَحْكَمَ عَزْمُهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı