اَلْإِصْطِحَابُ [el-iṡṯiḩâb] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Hıfz eylemek maʹnâsındır; yukâlu: إِصْطَحَبَهُ أَيْ حَفِظَهُ Ve birbiriyle yâr ve hem-dem olmak maʹnâsındır ki müşâreket içindir; yukâlu: إِصْطَحَبَ الْقَوْمُ إِذَا صَحِبَ بَعْضُهُمْ بَعْضًا
اَلْإِصْطِحَابُ [el-iṡṯiḩâb] (hemzenin ve ṯâ’nın kesriyle) Birbiriyle sohbet etmek; yukâlu: إِصْطَحَبَ الْقَوْمُ أَيْ صَحِبَ بَعْضُهُمْ بَعْضًا Aslı إِصْتَحَبَ idi, tâ-iإِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] ṯâ’ya kalb olundu, zîrâ tâ’nın tabîʹati mülâyim olduğundan ötürü ṡâd’a ve ṯâ’ya ve żâ’ya ve dâl’a ve žâl’a ve zâ’ya mukârin olsa mütegayyir olur, tâ ki lisâna sakîl gelmeye. Bu ecldendir ki إِصْتَحَبَ de إِصْطَحَبَ derler ve إِضْتَرَبَ de إِضْطَرَبَ derler ve اِطْتَلَبَ de إِطَّلَبَ derler ve إِظْتَلَمَ de إِظَّلَمَ derler ve إِدْتَعَى da إِدَّعَى derler ve إِذْتَخَرَ de إِذَّخَرَ derler ve إِزْتَجَرَ de إِزْدَجَرَ derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı