اَلْإِصْمَاءُ [el-iṡmâ΄] (hemzenin kesriyle) Bu dahi sürʹatle gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَصْمَى الرَّجُلُ إِذَا أَسْرَعَ Ve saydı vurup kımıldatmayarak hemân olduğu yerde öldürmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَصْمَى الصَّيْدَ إِذَا رَمَاهُ فَقَتَلَهُ مَكَانَهُ Ve at kısmı dizgini kavrayıp eslemeyerek kendi başına zoraki gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَصْمَى الْفَرَسُ عَلَى لِجَامِهِ إِذَا عَضَّ وَمَضَى
اَلْإِصْمَاءُ [el-iṡmâ΄] (hemzenin kesri ve elifin meddiyle) Saydı vurup gözü önünde katl etmek. Ve fi’l-hadîsi: “كُلْ مَا أَصْمَيْتَ وَدَعْ مَا أَنْمَيْتَ” Ve إِنْمَاءٌ [inmâ΄] bir nesnenin öldüğin görmemektir. Ve
إِصْمَاءٌ [iṡmâ΄] At karâr etmeyip gemin gevmeğe dahi derler; yukâlu: أَصْمَى الْفَرَسُ عَلَى لِجَامِهِ إِذَا عَضَّ عَلَيْهِ وَمَضَى
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı