اَلْأَضُّ [el-aḋḋ] (hemzenin fethi ve ḋâd’ın şeddesiyle) İfrât-ı mihnet ü meşakkate giriftâr eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: أَضَّنِي الْأَمْرُ أَضًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ أَيْ بَلَغَ مِنِّي الْمَشَقَّةُ Ve bir kimseye yâ bir nesneye muztarr ve muhtâc ve mültecî kalmak maʹnâsınadır; tekûlu: أَضَّنِي الْفَقْرُ إِلَيْكَ أَيْ أَحْوَجَنِي وَأَلْجَأَنِي Ve kırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَضَّ الشَّيْءَ إِذَا كَسَرَهُ Ve devekuşu yuvasına kasd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَضَّتِ النَّعَامَةُ إِلَى أُدْحِيِّهَا إِذَا أَرَادَتْهُ
اَلْأَضُّ [el-aḋḋ] (hemzenin fethiyle) Sığındırmak; yukâlu: أَضْنَى إِلَيْكَ كَذَا يَؤُضُّنِي وَيَئِضُّنِي مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي أَيْ أَلْجَأَنِي وَاضْطَرَّنِي
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı