el-iḋrâb ~ اَلْإِضْرَابُ

Kamus-ı Muhit - الإضراب maddesi

اَلْإِضْرَابُ [el-iḋrâb] hemzenin kesriyle) Mukîm olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَضْرَبَ الرَّجُلُ فِي بَيْتِهِ إِذَا أَقَامَ Ve bir kimse üzere kırağı yağmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَضْرَبَ الْقَوْمُ إِذَا وَقَعَ عَلَيْهِمُ الصَّقَعُ Ve سَمُومٌ [semûm] dedikleri ıssı yel esmekle suyu yere geçirip yerin yüzünü kurutmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَضْرَبَ السَّمُومُ الْمَاءَ إِذَا أَنْشَفَهُ اْلأَرْضَ Ve ekmek pişmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَضْرَبَ الْخُبْزُ إِذَا نَضِجَ

Vankulu Lugatı - الإضراب maddesi

اَلْإِضْرَابُ [el-iḋrâb] (hemzenin kesriyle) İkâmet etmek; yukâlu: أَضْرَبَ الرَّجُلُ فِي بَيْتِهِ أَيْ أَقَامَ فِيهِ Ve sükûn maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَضْرَبَ أَيْ أَطْرَقَ Ve إِطْرَاقٌ [iṯrâḵ] ṯâ-i mühmele ve râ-i mühmele ile sükûna derler; ve tekûlu: رَأَيْتُ حَيَّةً مُضْرِبَةً أَيْ سَاكِنَةً لَا تَتَحَرَّكُ Ve iʹrâz maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: أَضْرَبَ عَنْهُ أَيْ أَعْرَضَ Ve devenin erkeğin dişisine çekmeğe dahi derler; yukâlu: أَضْرَبَ الرَّجُلُ الْفَحْلَ النَّاقَةَ فَضَرَبَهَا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı