اَلْإِضْرَاعُ [el-iḋrâʹ] (hemzenin kesriyle) Bir kimse için bezl-i mâl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَضْرَعَ لَهُ مَالاً إِذَا بَذَلَهُ لَهُ Ve zelîl ve hakîr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَضْرَعَ فُلاَنًا إِذَا أَذَلَّهُ ve minhu’l-meselu: “اَلْحُمَّى أَضْرَعَتْنِي لِلنَّوْمِ” Yaʹnî “Hummâ beni uykuya muhtâc ve nâçâr eyledi” demektir. Lede’l-ihtiyâc bir kimseye tezellül ve iltiyâm vaktinde darb olunur. Ve
إِضْرَاعٌ [iḋrâʹ] Davar doğurmazdan mukaddemce memesine süt gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَضْرَعَتِ الشَّاةُ إِذَا نَزَلَ لَبَنُهَا قُبَيْلَ النِّتَاجِ
اَلْإِضْرَاعُ [el-iḋrâʹ] (hemzenin kesriyle) Koyunun memesine doğurmazdan evvel süt inmek; yukâlu: أَضْرَعَتِ الشَّاةُ إِذَا نَزَلَ لَبَنُهَا قَبْلَ النِّتَاجِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı