اَلْإِعْتَامُ [el-iʹtâm] (hemzenin kesriyle) Oyalanıp gecikmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْتَمَ قِرَاهُ إِذَا أَبْطَأَ Ve gecenin bir bölüğü savuşmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْتَمَ اللَّيْلُ إِذَا مَرَّ مِنْهُ قِطْعَةٌ Ve عَتَمَةٌ [ʹatemet] vaktinde yola gitmek yâhûd develeri suya götürmek yâhûd suvarıp geri götürmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْتَمَ الرَّجُلُ إِذَا سَارَ فِي الْعَتَمَةِ أَوْ أَوْرَدَ أَوْ أَصْدَرَ فِيهَا Ve nâka yatsı vaktinde sağılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْتَمَتِ الْإِبِلُ إِذَا حُلِبَتْ عِشَاءً
اَلْإِعْتَامُ [el-iʹtâm] (hemzenin kesri ile) Gece karanusuna dâhil olmak; tekûlu: أَعْتَمْنَا مِنَ الْعَتَمَةِ كَمَا تَقُولُ أَصْبَحْنَا مِنَ الصُّبْحِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı