اَلْإِغْمَازُ [el-iġmâz] (hemzenin kesriyle) Mâlın alçağını kesb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَغْمَزَ الرَّجُلُ إِذَا اقْتَنَى الْغَمَزَ Ve havânın şiddet-i harâreti sükûn bulmak maʹnâsına müstaʹmeldir. Ve bu, recül-i zaʹîf maʹnâsına olan غَمَزٌ [ġamez]den me΄hûzdur, havâ gûyâ ki zaʹfını işâret eylemiştir yâhûd işâret maʹnâsından me΄hûz olmakla gûyâ ki sükûnunu işʹâr ile seyr ve sülûka ibtidâr eylemesini işâret eder; tekûlu: أَغْمَزَنِي الْحَرُّ أَيْ فَتَرَ فَاجْتَرَأْتُ عَلَيْهِ وَسِرْتُ فِيهِ Ve bir adamı taʹyîb ve tahkîr eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَغْمَزَ فِي فُلاَنٍ إِذَا عَابَهُ وَصَغَّرَهُ Ve devenin hörgücü semirip yağ bağlamak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَغْمَزَتِ النَّاقَةُ إِذَا صَارَ فِي سَنَامِهَا شَحْمٌ
اَلْإِغْمَازُ [el-iġmâz] (hemzenin kesriyle) Güneşin harâreti sâkin olmak; tekûlu: أَغْمَزَنِي الْحَرُّ إِذَا فَتَرَ فَاجْتَرَأْتَ عَلَيْهِ وَرَكِبْتَ الطَّرِيقَ İbnu’s-Sikkît eyitti: Bu Ebû ʹAmr rivâyetidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı