اَلتَّلَقِّي [et-telaḵḵî] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) ve
اَلْإِلْتِقَاءُ [el-iltiḵâ΄] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bunlar da bir nesneye karşı tesâdüf edip görmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَلَقَّاهُ وَالْتَقَاهُ بِمَعْنَى لَقِيَهُ Ve
اِلْتِقَاءٌ [iltiḵâ΄] Müşâreket için olur; tekûlu: إِلْتَقَيْنَا أَيْ لَاقَيْنَا Ve
تَلَقِّي [telaḵḵî] Bir nesneyi karşıya almak ve karşılamak maʹnâsına olmakla kabûl eylemek maʹnâsında istiʹmâl olunur; ve minhu yukâlu: تَلَقَّتِ الْمَرْأَةُ إِذَا عَلِقَتْ
اَلْإِلْتِقَاءُ [el-iltiḵâ΄] (hemzenin ve tâ’nın kesri ve elifin meddiyle) Buluşmak.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı