اَلْإِمْآقُ [el-im΄âḵ] (إِمْهَالٌ [imhâl] vezninde) مَأَقَةٌ [me΄eḵat]e yaʹnî zikr olunan göğüs geçirme hâletine dâhil olmak maʹnâsınadır ki murâd o hâlete uğramaktır; yukâlu: أَمْأَقَ الرَّجُلُ إِذَا دَخَلَ فِي الْمَأَقَةِ ve minhu’l-hadîsu: “مَا لَمْ تُضْمِرُوا الْإِمْآقَ” أَيِ الْغَيْظَ وَالْبُكَاءَ مِمَّا يَلْزَمُكُمْ مِنَ الصَّدَقَةِ Nihaye’de hazf-ı hemze ile إِمَاقٌ [imâḵ] ʹunvânında ki كِتَابٌ [kitâb] veznindedir, mersûm ve إِمْآقٌ [im΄âḵ] muhaffefi olmak üzere meşrûhtur.
اَلْإِمْآقُ [el-im΄âḵ] (hemzenin kesri ve mîm’in sükûnuyla) Ağlamak esnâsında zikr olunan hâlete dahil olmak; yukâlu: أَمْأَقَ الرَّجُلُ إِذَا دَخَلَ فِي الْمَأَقَةِ Ve fi’l-hadîsi: “مَا لَمْ تُضْمِرُوا الْإِمْآقَ” يَعْنِي الْغَلِيظَ وَالْبُكَاءَ مِمَّا يَلْزَمُكُمْ مِنَ الصَّدَقَةِ Ve bununla murâd gadr ve nakz-i ʹahddir demişler yaʹnî verdiğiniz sadaka safâ-yı niyyet ve hulûs-ı taviyyetle olmadıkça.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı