اَلْإِمَاتَةُ [el-imâtet] (إِقَامَةٌ [iḵâmet] vezninde) İnsânın yâ hayvânın veledi ölmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَمَاتَتِ الْمَرْأَةُ وَالنَّاقَةُ إِذَا مَاتَ وَلَدُهُ Ve bir kimsenin devâbb ve mevâşîleri helâk olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَمَاتَ الْقَوْمُ إِذَا وَقَعَ الْمَوْتُ فِي إِبِلِهِمْ وَكَذَا فِي غَنَمِهِمْ Ve öldürmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَمَاتَ الشَّيْءَ إِذَا مَوَّتَهُ Ve bir nesnenin kaynatıp pişirmesi husûsunda mübâlaga ve imʹân eylemek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: أَمَاتَ اللَّحْمَ إِذَا بَالَغَ فِي نُضْجِهِ وَإِغْلاَئِهِ
اَلْإِمَاتَةُ [el-imâtet] (hemzenin kesriyle) Öldürmek; yukâlu: أَمَاتَهُ اللهُ Ve veledi ölmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَمَاتَتِ النَّاقَةُ إِذَا مَاتَ وَلَدُهَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı