اَلْأَوْيَةُ [el-evyet] (hemzenin fethi ve vâv’ın sükûnuyla) ve
اَلْإِيَّةُ [el-iyyet] (hemzenin kesri ve yâ’nın teşdîdiyle) ve
اَلْمَأْوِيَةُ [el-me΄viyet] (مَنْزِلَةٌ [menzilet] vezninde) ve
اَلْمَأْوَاةُ [el-me΄vât] (مَرْمَاةٌ [mermât] vezninde) Bir adamın hâline acıyıp rahm ve rikkat eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَوَى لَهُ أَوْيَةً وَإِيَّةً وَمَأْوِيَةً وَمَأْوَاةً مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا رَقَّ لَهُ وَرَثَى
اَلْإِيَّةُ [el-iyyet] (hemzenin kesri ve yâ’nın teşdîdiyle) Bi-maʹnâhâ. Vâv yâ’ya kalb olunup idgâm olunmuştur, mâ-kabli meksûr olduğundan ötürü.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı