اَلْبَارِحُ [el-bâriḩ] Yaz mevsiminde esen ıssı yele denir. Cemʹi بَوَارِحُ [bevâriḩ] gelir. Rîh-i merkûmenin ibtidâsı eyârın yirminci gününden olup temmûz ibtidâsına dek mümtedd olur. Niteki takvîmlerde işâret ederler; yukâlu: حَانَ هُبُوبُ الرِّيحِ الْبَارِحِ وَهُوَ الرِّيحُ الْحَارَّةُ فِي الصَّيْفِ Ve
بَارِحٌ [bâriḩ] سَانِحٌ [sâniḩ] mukâbilidir ki sayyâdın sağ tarafından zuhûr ve soluna doğru mürûr eden sayda denir. ʹArablar bununla teşe΄΄üm ederler; tekûlu: لَقِيتُ بَارِحًا مِنَ الصَّيْدِ وَهُوَ مَا مَرَّ مِنْ مَيَامِنِكَ إِلَى مَيَاسِرِكَ Ve bu renc ve şiddet maʹnâsındandır; ve minhu’l-meselu: “إِنَّمَا هُوَ كَبَارِحِ اْلأَرْوَى” يُضْرَبُ لِلنَّادِرِ [Ve] أَرْوَى [ervâ] yaban keçilerine denir; sarp dağlar başlarında sâkin olmalarıyla sayyâd kısmı onları ne bâriha ve ne sâniha görürler, ancak müddet-i medîde bir kerre görülebilirler. Binâ΄enʹaleyh nâdir ve kem-yâb olan nesne hakkında mesel-i mezbûru darb ederler. Ve
بَارِحٌ [Bâriḩ] Esmâdandır: Bâriḩ b. Aḩmed b. Bâriḩ el-Herevî muhaddistir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı