اَلْبَكَمُ [el-bekem] (fethateynle) ve
اَلْبَكَامَةُ [el-bekâmet] (كَرَامَةٌ [kerâmet] vezninde) Dilsiz olmak maʹnâsınadır, خَرَسٌ [ḣares] gibi; ʹalâ-kavlin ʹacz ve belâhete mukârin olan dilsizliktir, yaʹnî ebleh ve nâdân olmakla nutktan ʹâciz olmak hasebiyle olan dilsizliktir yâhûd anadan dilsiz ve gözsüz ve kulaksız doğmağa denir ki mâder-zâd olarak dilsiz ve kör ve sağır olmaktan ʹibârettir; yukâlu: بَكِمَ الصَّبِيُّ بَكَمًا وَبَكَامَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا خَرِسَ أَوْ هُوَ مَعَ عِيٍّ وَبَلَهٍ أَوْ أَنْ يُولَدَ لَا يَنْطِقَ وَلَا يَسْمَعَ وَلَا يُبْصِرَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı