اَلْبَقَاءُ [el-beḵâ΄] (bâ’nın fethiyle) ve
اَلْبَقْيُ [el-baḵy] (bâ’nın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Bir nesnenin zamân-ı vücûdu hâlet-i ûlâ üzere mümtedd ve müstemirr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَقِيَ الشَّيْءُ بَقَاءً وَبَقَى بَقْيًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَالثَّانِي ضِدُّ فَنِيَ Ve
بَقْيٌ [baḵy] (bâ’nın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Bir nesneye göz dikip müterakkıb olmak, ʹalâ-kavlin bir nesneye bakmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَقَاهُ بَقْيًا إِذَا رَصَدَهُ أَوْ نَظَرَ إِلَيْهِ Bu maʹnâda vâviyye ve yâ΄iyyedir.
اَلْبَقْيُ [el-baḵy] (bâ’nın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Bir nesneye muntazır olmak; tekûlu: بَقَيْتُهُ إِذَا نَظَرْتَهُ وَتَرَقَّبْتَهُ Ve fi’l-hadîsi: “بَقَيْنَا رَسُولَ اللهِ” أَيِ انْتَظَرْنَاهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı