اَلْبَلِيلُ [el-belîl] (bâ’nın fethiyle) Rutûbetli serin rüzgâra denir; müfred ve cemʹine ıtlâk olunur; yukâlu: رَوَّحَنَا الْبَلِيلُ أَيِ الرِّيحُ الْبَارِدَةُ مَعَ نَدًى Ve savt maʹnâsınadır. Ve قَلِيلٌ [ḵalîl] kelimesine itbâʹ olur; yukâlu: قَلِيلٌ بَلِيلٌ
اَلْبَلِيلُ [el-belîl] (bâ’nın fethi ve lâm’ın kesri ve meddiyle) ve
اَلْبَلِيلَةُ [el-belîlet] (bâ’nın fethi ve lâm’ın kesri ve meddiyle) Kezâlik bunların ikisi de şol yıldır ki onda nem-nâklık ola. Ve cenûb yeli sâyir yellerden ziyâdedir nem-nâklık cihetinden.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı