et-tebṡîr ~ اَلتَّبْصِيرُ

Kamus-ı Muhit - التبصير maddesi

اَلتَّبْصِيرُ [et-tebṡîr] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bu dahi kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: بَصَّرَهُ تَبْصِيرًا إِذَا قَطَعَهُ Ve şehr-i Baṡra’ya gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: بَصَّرَ الرَّجُلُ إِذَا أَتَى الْبَصْرَةَ Ve bir emrin hakîkatini bir adama taʹrîf ve îzâh eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: بَصَّرَهُ الْأَمْرَ إِذَا عَرَّفَهُ وَأَوْضَحَهُ Ve gövdenin en ve oynak yerlerini ve onlarda olan etleri pâre pâre kesip tike tike eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: بَصَّرَ اللَّحْمَ إِذَا قَطَعَ كُلَّ مَفْصَلٍ وَمَا فِيهِ مِنَ اللَّحْمِ Ve yeni doğmuş köpek eniği gözlerini açmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَصَّرَ الْجِرْوُ إِذَا فَتَحَ عَيْنَيْهِ Ve baş kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: بَصَّرَ رَأْسَهُ إِذَا قَطَعَهُ

Vankulu Lugatı - التبصير maddesi

اَلتَّبْصِيرُ [et-tabṡîr] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Bir nesneyi bildirip îzâh etmek. Ve Baṡra’ya gitmeğe dahi derler; yukâlu: بَصَّرَ الْقَوْمُ تَبْصِيرًا إِذَا صَارُوا إِلَى الْبَصْرَةِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı