اَلتَّزَحُّنُ [et-tezaḩḩun] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bu dahi eğlenip gecikmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَزَحَّنَ الرَّجُلُ إِذَا أَبْطَأَ Ve bir nesneyi hoşlanmayarak zoraki işlemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَزَحَّنَ الشَّرَابَ وَعَلَيْهِ إِذَا تَكَارَهَ عَلَيْهِ بِلَا شَهْوَةٍ
اَلتَّزَحُّنُ [et-tezaḩḩun] (fethateynle ve ḩâ΄-i mühmelenin zammı ve teşdîdiyle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: تَزَحَّنَ الشَّيْءُ إِذَا أَبْطَأ Ve
تَزَحُّنٌ [tezaḩḩun] Bir nesneyi kerâhetle işlemeğe dahi derler; yukâlu: تَزَحَّنَ عَلَى الشَّيْءِ إِذَا فَعَلَهُ مَعَ كَرَاهِيَةٍ لَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı