اَلتَّعْمِيرُ [et-taʹmîr] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Muʹammer ve müstedâm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَمَّرَهُ اللهُ تَعَالَى أَيْ أَبْقَاهُ Ve bir adam kendi bekâ-yı nefsi için mikdâr-ı mahdûd u muʹayyen takdîr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَمَّرَ فُلاَنٌ نَفْسَهُ إِذَا قَدَّرَ لَهَا قَدْرًا مَحْدُودًا Kâle’ş-şârih kavluhu taʹâlâ: ﴿وَمَا يُعَمَّرُ مِنْ مُعَمَّرٍ وَلاَ يُنْقَصُ مِنْ عُمُرِهِ إِلاَّ فِي كِتَابٍ﴾ فُسِّرَ عَلَى وَجْهَيْنِ Ve bir mahalli âbâdân eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: عَمَّرَ اللهُ مَنْزِلَكَ أَيْ جَعَلَهُ آهِلاً Ve bez ve kumaş makûlesinin gazl ve nescini güzel ve nâzük eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَمَّرَ الثَّوْبَ إِذَا أَجَادَ نَسْجَهُ وَغَزْلَهُ
اَلتَّعْمِيرُ [et-taʹmîr] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Uzun ʹömr vermek; yukâlu: عَمَّرَهُ اللهُ تَعَالَى تَعْمِيرًا أَيْ طَوَّلَ عُمْرَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı