اَلتَّعْقِيَةُ [et-taʹḵiyet] (تَفْعِلَةٌ [tefʹilet] vezninde) عَقْيٌ [ʹaḵy] maʹnâsınadır; yukâlu: عَقَّاهُ بِمَعْنَى عَقَاهُ Ve havâya doğru ok atmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَقَّى بِسَهْمِهِ إِذَا رَمَى بِهِ فِي الْهَوَاءِ Ve kuş havâlanıp yükselmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَقَّى الطَّائِرُ إِذَا ارْتَفَعَ فِي طَيَرَانِهِ Ve bir yerden getirilmek maʹnâsınadır ki gelen kimseye izdirâ΄ mevkiʹinde îrâd olunur, maʹnâ-yı evvelden me΄hûzdur; yukâlu: مِنْ أَيْنَ عُقِّيتَ عَلَى الْمَجْهُولِ أَيْ أُتِيتَ
اَلتَّعْقِيَةُ [et-taʹḵiyet] (ʹalâ-vezni اَلتَّرْبِيَة [et-terbiyet]) Oku havâya atmak; yukâlu: عَقَّى بِسَهْمِهِ إِذَا رَمَى بِهِ فِي الْهَوَاءِ فَهِيَ لُغَةٌ فِي عَقَّهُ Nitekim bâb-ı ḵâf’ta zikr olunmuştur. Ve kuş havâya yükselmeğe dahi derler; yukâlu: عَقَّى الطَّائِرُ إِذَا ارْتَفَعَ فِي طَيَرَانِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı