et-taʹahhud ~ اَلتَّعَهُّدُ

Kamus-ı Muhit - التعهد maddesi

اَلتَّعَهُّدُ [et-taʹahhud] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) ve

اَلتَّعَاهُدُ [et-taʹâhud] (تَفَاعُلٌ [tefâʹul] vezninde) ve

اَلْإِعْتِهَادُ [el-iʹtihâd] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bir nesnenin muhâfazasını der-ʹuhde-i iltizâm eylemekle aslâ ondan gaflet üzere olmayıp dâ΄imâ ahvâlini tafakkud ve muhâfazasını tecdîd ve te΄kîd ederek görüp gözetmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَعَهَّدَهُ وَتَعَاهَدَهُ وَاعْتَهَدَهُ إِذَا تَفَقَّدَهُ وَأَحْدَثَ الْعَهْدَ بِهِŞârih der ki bu مَطَرٌ بَعْدَ مَطَرٍ maʹnâsına olan عَهْدٌ [ʹahd] mâddesinden me΄hûzdur ve yukâlu: تَعَهَّدَ ضَيْعَتَهُ وَتَعَاهَدَهَا وَاعْتَهَدَهَا إِذَا تَحَفَّظَ بِهِمَا وَجَدَّدَ الْعَهْدَ بِهَا

Vankulu Lugatı - التعهد maddesi

اَلتَّعَهُّدُّ [et-teʹahhud] (fethateynle ve hâ’nın zammı ve teşdîdiyle) Bir nesneyi sakınmağa derler. Ve عَهْدٌ [ʹahd]i bir husûsta beklemeğe derler; yukâlu: تَعَهَّدْتُ فُلَانًا وَتَعَهَّدْتُ ضَيْعَتِي Ve ضَيْعَةٌ [ḋayʹat] ḋâd-ı muʹcemenin fethi ve yâ’nın sükûnuyla tarla maʹnâsınadır. Ve تَعَهَّدْتُ bu mislli yerde efsahtır, تَعَاهَدْتُ den zîrâ تَعَاهُدٌ beyninde müşterek olur. Ve

تَعَهُّدٌ [teʹahhud] Marazla iʹtiyâd bulmağa dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ يَتَعَهَّدُهُ صَرْعٌ أَيْ يَتَجَدَّدُ فِيهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı