اَلتَّفَضُّلُ [et-tefaḋḋul] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bir kimse üzere meziyyetlenmek yâhûd ihsânla memnûn eylemek yâhûd akrânı üzere fazl ve meziyyet iddiʹâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَفَضَّلَ عَلَيْهِ إِذَا تَمَزَّى أَوْ تَطَوَّلَ أَيْ أَحْسَنَ وَأَنَالَهُ مِنْ فَضْلِهِ أَوِ الدَّعَى الْفَضْلَ عَلَى أَقْرَانِهِ Ve teveşşuḩ maʹnâsınadır ki sevbi sağ koltuğundan alıp sol omzunun üzerinden ve bir ucunu sol koltuğundan alıp sağ omzundan atmaktır; yukâlu: تَفَضَّلَ الرَّجُلُ إِذَا تَوَشَّحَ أَيْ خَالَفَ بَيْنَ أَطْرَافِ ثَوْبَيْهِ عَلَى عَاتِقَيْهِ
اَلتَّفَضُّلُ [et-tefaḋḋul] (fethateynle ve ḋâd’ın zammı ve teşdîdiyle) Kezâlik ihsân etmek; yukâlu: تَفَضَّلَ عَلَيْهِ Ve
تَفَضُّلُ [tefaḋḋul] ʹAvret evinde bir kat giysi giymeğe dahi derler; yukâlu: تَفَضَّلَتِ الْمَرْأَةُ فِي بَيْتِهَا إِذَا كَانَتْ فِي ثَوْبٍ وَاحِدٍ كَالْخَيْعَلِ وَنَحْوِهِ Ve خَيْعَلٌ [ḣayʹal] yensiz gömleğe derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı