اَلتَّفَلُّتُ [et-tefellut] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bu dahi bir vartadan nâgehânî sıyrılıp halâs olmak maʹnâsınadır; tekûlu: تَفَلَّتَ الطَّائِرُ مِنِّي أَيْ تَخَلَّصَ Ve müştâk ve ârzû-mend olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَفَلَّتَ إِلَيْهِ إِذَا نَازَعَ إِلَيْهِ ve yukâlu: أَرَاهُ يَتَفَلَّتُ إِلَى صُحْبَتِكَ أَيْ يُنَازِعُ إِلَيْهَا وَيَشْتَاقُ Ve bir kimse üzere nâgehânî atılıp sıçramak maʹnâsınadır; yukâlu: تَفَلَّتَ عَلَيْهِ إِذَا تَوَثَّبَ
اَلتَّفَلُّتُ [et-tefellut] (fethateynle ve lâm’ın teşdîdiyle) ve
اَلْإِنْفِلَاتُ [el-infilât] (hemzenin kesri ve nûn’un sükûnuyla) Kurtulmak.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı