et-telaḩḩuz ~ اَلتَّلَحُّزُ

Kamus-ı Muhit - التلحز maddesi

اَلتَّلَحُّزُ [et-telaḩḩuz] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) لَحَزٌ [leḩaz] maʹnâsınadır; yukâlu: تَلَحَّزَ الرَّجُلُ بِمَعْنَى لَحِزَ Ve gerilenmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَلَحَّزَ عَنْهُ إِذَا تَأَخَّرَ Ve bir kimse ekşiye müteʹallik nesne ekl ederken âher kimsenin ağzı sulanmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَلَحَّزَ الرَّجُلُ إِذَا تَحَلَّبَ فُوهُ مِنْ أَكْلِ رُمَّانَةٍ حَامِضَةٍ وَنَحْوِهَا شَهْوَةً لِذَلِكَ Bu münâsebetle tenşît-i kulûb kasdıyla etâyîbdendir ki bir nev-bâliga kız bir gün tahta-pûşlarından nihânîce komşu hanesine nazar ederken meğer o komşu o hengâmda kendi tahta-pûşlarında ʹayâliyle mücâmaʹat ederler imiş. Kızcağız bu muʹâmeleyi gördükte hemân vâlidesine şitâb edip “Cânım vâlide, bizim komşu tahta-pûşlarında ehli ile gâyetü’l-gâye bir ekşi nesne tenâvül ediyor!” dedikte vâlide kadın dahi âhestece gelip nevâleye muttaliʹ oldukta dönüp “A kızım, o tenâvül ettikleri ekşi değildir, ʹâlemde ondan tatlı nesne yoktur!” dedi. Kız söze gelip “A vâlide, çünkü o ekşi değildir, görünce niçin ağzım sulandı?” dedikte, “Kızım, o senin ekşiliğinden neş΄et eylemiştir” diye tatlıca mutâyebe eyledikleri mahkîdir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı