et-telaʹluʹ ~ اَلتَّلَعْلُعُ

Kamus-ı Muhit - التلعلع maddesi

اَلتَّلَعْلُعُ [et-telaʹluʹ] (تَزَلْزُلٌ [tezelzul] vezninde) Ayağı sürçüp düşen kimseye لَعًّا yâhûd لَعْلَعًا demek maʹnâsınadır; tekûlu: تَلَعْلَعْتُ بِالْعَاثِرِ إِذَا قُلْتَ لَهُ لَعًّا أَوْ لَعْلَعًا Ve bir nesne kırılıp ufanmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَلَعْلَعَ الشَّيْءُ إِذَا تَكَسَّرَ Ve açlık şiddetinden yanıp telâş ve ıztırâb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَلَعْلَعَ مِنَ الْجُوعِ إِذَا تَضَوَّرَ وَاضْطَرَبَ Ve köpek susuzluktan dilini çıkarıp solumak maʹnâsınadır; yukâlu: تَلَعْلَعَ الْكَلْبُ إِذَا أَدْلَعَ لِسَانَهُ عَطَشًا Ve serâb ıldıramak maʹnâsınadır; yukâlu: تَلَعْلَعَ السَّرَابُ إِذَا تَلَأْلَأَ Ve bir adam marazdan yâhûd yorgunluktan zebûn ve zaʹîf olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَلَعْلَعَ الرَّجُلُ إِذَا ضَعُفَ مِنْ مَرَضٍ أَوْ تَعَبٍ

Vankulu Lugatı - التلعلع maddesi

اَلتَّلَعْلُعُ [et-telaʹluʹ] (ʹalâ-vezni اَلتَّزَلْزُل [et-tezelzul]) Açlık hîninde çağırıp o cânibe bu cânibe dönmek. Ve

تَلَعْلُعٌ [telaʹluʹ] Ufanmağa dahi derler; yukâlu: لَعْلَعْتُهُ فَتَلَعْلَعَ أَيْ كَسَرْتُهُ فَتَكَسَّرَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı