اَلتَّمَلُّلُ [et-temellul] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) ve
اَلْإِمْتِلَالُ [el-imtilâl] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bir milletle milletlenmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَمَلَّلَ مِلَّةَ الْإِسْلَامِ وَامْتَلَّ إِذَا دَخَلَ فِيهَا Ve sürʹatle yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: تَمَلَّلَ فِي الْمَشْيِ وَامْتَلَّ إِذَا أَسْرَعَ Ve
تَمَلُّلٌ [temellul] Hastalıktan yâhûd gam ve tasadan muztarib ve bî-karâr olmakla beri öte çabalayıp dönüştürmek maʹnâsınadır; tekûlu: تَمَلَّلْتُ إِذَا تَقَلَّبْتَ مَرَضًا أَوْ غَمًّا
اَلتَّمَلُّلُ [et-temellul] (fethateynle ve lâm-ı evvelin zammı ve teşdîdiyle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: هُوَ يَتَمَلْمَلُ عَلَى فِرَاشِهِ وَيَتَمَلَّلُ إِذَا لَمْ يَسْتَقِرَّ مِنَ الْوَجَعِ كَأَنَّهُ عَلَى مَلَّةٍ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı