اَلْجَرَبَّةُ [el-cerebbet] (cîm’in ve râ’nın ve bâ-yı müşeddedenin fethiyle) Hergeleye denir, جَمَاعَةُ الْحُمُرِ [cemâʹatu’l-ḩumur] maʹnâsına; ʹalâ-kavlin gılâz ve şidâd ve tüvânâ olan hımâra ve insâna ıtlâk olunur. Ve çok nesneye denir. Ve bâdiyede bir dağ adıdır yâhûd bunda zammeteynledir, حُزُقَّةٌ [ḩuzuḵḵat] gibi. Ve
جَرَبَّةٌ [cerebbet] Şol ʹayâl ve müteʹallakâta denir ki hemân zâd ve nafakanı ekl ve tenâvül eyleyip vechen mine’l-vücûh sana hayr u menfaʹatleri olmaya ve bir maslahata yaramayalar. Pek angarya nüfûs-ı zâ΄ide olacaklardır.
اَلْجِرْبَةُ [el-cirbet] (cîm’in kesriyle) Tarlaya; ʹalâ-kavlin toprağı hâlis ve temîz olup eşcâr ve binâ eseri olmayan tarlaya yâhûd zerʹ ü gars için gereği gibi nadas ve ıslâh olunmuş tarlaya denir. Ve şol posteki ve deri yâ hasır makûlesine denir ki kuyunun kenârına gerilip çekilir, beriye dökülen su kuyuya sıçramamak için perde ederler. ʹAlâ-kavlin şol deri ve tahta makûlesine denir ki cedvelin ve arkın önüne perdevârî gerip çekerler, tâ ki su onun üzerinden taşıp cereyân eyleye.
اَلْجَرَبَّةُ [el-cerebbet] (cîm’in ve râ’nın fethi ve bâ’nın teşdîdiyle) Yaban eşeği sürüsü. Ve nâstan kavî olan kimselere dahi ıtlâk olunur, kaçan berâber olsalar, kuvvette baʹzı sagîr ve baʹzı kebîr olmasa.
اَلْجِرْبَةُ [el-cirbet] (kesr-i cîm’le) Zirâʹat olan yer.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı