اَلْجُفُورُ [el-cufûr] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Buğur nâkaya çok aşmaktan nâşî fütûr gelip süst ve munkatıʹ olmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَفَرَ الْفَحْلُ جُفُورًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا انْقَطَعَ مِنَ الضِّرَابِ يَعْنِي لِكَثْرَتِهِ Ve bolalmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَفَرَ الشَّيْءُ إِذَا اتَّسَعَ Ve bir adam bir ʹillet ve marazdan çıkmak yaʹnî kurtulmakla vüsʹat bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَفَرَ فُلاَنٌ مِنَ الْمَرَضِ إِذَا خَرَجَ يَعْنِي بَرَأَ وَنَجَا مِنْهُ
اَلْجُفُورُ [el-cufûr] (zammeteynle) Erkek dişiye çok varmadan yavşayıp rücûʹ etmek; yukâlu: جَفَرَ الْفَحْلُ عَنِ الضِّرَابِ يَجْفُرُ بِالضَّمِّ جُفُورًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا أَكْثَرَ الضِّرَابَ حَتَّى حَسَرَ وَانْقَطَعَ وَعَدَلَ عَنْهُ Ve koç koyuna varmadan ʹâciz olsa رَبَضَ derler, جَفَرَ demezler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı