el-celeh ~ اَلْجَلَهُ

Kamus-ı Muhit - الجله maddesi

اَلْجَلَهُ [el-celeh] (fethateynle) Başın önünde olan kıllar dökülüp yeri açık ve daz kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَلِهَ الرَّجُلُ جَلَهًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا انْحَسَرَ شَعْرُهُ مِنْ مُقَدَّمِ رَأْسِهِ Şârih der ki جَلَهٌ [celeh] صَلَعٌ [ṡalaʹ]ın mukaddemidir, جَلَحٌ [celaḩ] gibi.

اَلْجَلْهُ [el-celh] (cîm’in fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Hurde çakıl taşlarını yerinden bertaraf eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَلَهَ الْحَصَى عَنِ الْمَكَانِ جَلْهًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا نَحَّاهُ Ve bir adamı bir emr-i şedîdden redd ve menʹ eylemek maʹnâsınadır, yukâlu: جَلَهَ فُلَانًا إِذَا رَدَّهُ عَنْ أَمْرٍ شَدِيدٍ Ve bir nesneyi keşf ve ibrâz eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَلَهَ الشَّيْءَ إِذَا كَشَفَهُ Ve cebheden mendili çözmeyip hemân dolamıyla kaldırmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَلَهَ الْعِمَامَةَ إِذَا رَفَعَهَا مَعَ طَيِّهَا عَنْ جَبِينِهِ

Vankulu Lugatı - الجله maddesi

اَلْجَلَهُ [el-celeh] (fethateynle) Başın mukaddeminde olan kılları açık olmak. Ve bu hâlet صَلَعٌ [ṡalaʹ]ın ibtidâsıdır. Ve أَصْلَعُ [aṡlaʹ] başının önünde kılları olmayan kimsedir, pes جَلَهٌ [celeh] جَلَحٌ [celaḩ] gibidir veznen ve maʹnen.

اَلْجَلْهُ [el-celh] (cîm’in fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Hurde taşları yerinden izâle kılmak; yukâlu: جَلَهْتُ الْحَصَى عَنِ الْمَكَانِ مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا نَحَيْتَهُ عَنْهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı