اَلْجَلْطُ [el-celṯ] (خَلْطٌ [ḣalṯ] vezninde) Yalan söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَلَطَ الرَّجُلُ جَلْطًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا كَذَبَ Ve yemîn eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَلَطَ الرَّجُلُ إِذَا حَلَفَ Ve kılıç sıyırmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَلَطَ سَيْفَهُ إِذَا سَلَّهُ Ve tırâş eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَلَطَ رَأْسَهُ إِذَا حَلَقَهُ Ve deriyi soymak maʹnâsınadır; yukâlu: جَلَطَ الْجِلْدَ عَنِ الظَّبْيَةِ إِذَا كَشَطَهُ Ve çımkırmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَلَطَ بِسَلْحِهِ إِذَا رَمَى بِهِ
اَلْجَلْطُ [el-celṯ] (cîm’in fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Kılıç sıyırmak; yukâlu: جَلَطَ سَيْفَهُ إِذَا اسْتَلَّهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı